KULÜBÜN BORCU NE KADAR
Başkan yaptığı açıklamada, "31 Ağustos sonu itibariyle kulübün toplam borcu 137 milyon TL. Ama olması gereken borç bu kadar mı? Elbette değil. En az 165-170 milyon lira olması lazımdı. Ancak kulübe borç yazılmasın diye bizzat kendi cebimden 20-25 milyon lira harcadım. Bu harcamalar yansıtılmadı. Ben bugüne kadar hiç kimseye avuç açmadım, açmam da. Ben cebimden 20 milyon lira para koyup, 'Gerisini nereden bulursanız bulun' diyebilirdim. Allah'a çok şükür, kimseye borcumuz yok. Herkes işine baksın arkadaşlar. Biz tüccarız, işadamıyız. Belediye başkanları ve milletvekillerine söylüyorum; benden korkmayın, çekinmeyin, rahat olun. Ben 'Zübükzade' değilim."
Hiç bir yönetici, başkan, futbolcu Adana Demirspor'un üzerinde olmaz, olamaz. Benim başkanlığım döneminde buna asla izin vermedim. Beni kimse yönetemez. Yönetici arkadaşlarımın görüşü alırım, bazı konuları istişare ederim ama son kararı da hesabı da ben veririm. Arkadaşlarımı elbette dinlerim ama son noktayı ben koyarım. Hiç kimseden bir şey saklamayız. Çünkü korkacağımız bir şey yok. Size bu kulübün malı, 'yetim malı' gibi koruyacağımın sözünü verdim. Ben, kendi şirketlerimi yönettiğim gibi burayı yönetmeye çalışıyorum. Herkes parayı sever ama ben sevmem. Para benim için araçtır. Olursa harcarım, olmazsa derim ki, 'Bitti'. Kimse benim ne yaşadığımı bilmez. Bütün oyuncularımızın alacaklarını daha günü gelmeden ödedik. Hiç kimsenin alacağı bulunmuyor. Erkan Zengin konusuna gelecek olursam, bazı şeyler var açıklanmaz. Erkan ile karşılıklı olarak anlaştık ve yollarımızı ayırdık. O defter kapandı."
"Eğer şampiyon olsaydık bırakacaktım. Bazen zirvede bırakmak gerek. Beni şuanda ayakta tutan ve kamçılayan tek şey Adana Demirspor taraftarının sevgisi. Sizin sevginiz olmasaydı ben bırakıp gitmiştim. Benim tek bir takımım var. O da Adana Demirspor. Herkes az ya da çok bu takım için bir şeyler yapıyor. Bırakın malı mülkü, ben hayatımı ortaya koydum bu takım için. Dostlarımı, ailemi, işimi gücümü bırakıp tüm mesaimi bu takım için harcıyorum. Cezalı olmama rağmen bütün deplasmanlara gidiyorum. Demirspor'u sevdiğim için buradayım. Ben ne siyaset, ne başka birşey için burada değilim. Ağzı olan konuşuyor. Yok bunun için başkan oldu, yok şunun için başkan oldu. Yok öyle birşey. Benim milletvekilliği ya da belediye başkanlığı gibi bir amacım olsaydı neden İstanbul'u bırakıp da buraya geleyim? Gidip kendimizi anlatsak; herhalde bir ilçenin belediye başkanı yaparlar. Milletvekili olmak istesem 9 ya da 10. sırada kendimize yer bulurduk. Siyaset arkamda ise neden 400 gün ceza yedim, 2 yıldır play-offta eleniyoruz. Aileme söz vermiştim, şampiyon olsaydık ben başkanlığı bırakacaktım. Gerçekten başkan olmak kolay değil. Kapımda 6 ay dursa randevu alamayacak adamlar, bana sallıyor."
22 takım olsun denildiği zaman yönetici arkadaşlarıma ben bu şekilde şampiyonluk istemiyorum dedim. Sonrasında Ömer Çelik aradı, niye kabul etmiyorsun diye sordu. Sonrasında diğer kulüplerinde talebi ile 22 takım olması yönünde başvuru yapıldı. Sürekli olarak bugün görüşülecek, yarın görüşülecek diye dönüş yapıldı. Kardeşim pandemi sürecindeyiz. Online olarak bağlarsın herkesi görüşürsün. Ancak TFF toplanıyor ve başka şeyler konuşuyorlar. Bu süreçte TFF başkanı Nihat Özdemir ile görüştüm. 22 takıma yükseltilmesinde problem para ise yayıncı kuruluş ve Federasyonun vereceği paraları vermeyin dedim. Bu dediklerime inanmadılar. Bu işi çok uzattılar ve sürecin sonunda olmadı. Kimse kusura bakmasın, Türk futbolu doğru yolda değil ve iyi yönetilmiyor. 1.Lig'de bu sene iddialı takımlar var. Ancak bizim hedefimiz Süper Lig'e direk çıkmak."
(Kaynak: haberads.com)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder