Sayfalar

30 Nisan 2019 Salı

DİLBERAY : YAS VAR MAHALLEDE

Bugün veya yarın televizyonlarını hâlâ açanlar hüzünlü bir müzik, şiirsel bir metin eşliğinde Dilber Ay'ın hayatına bakacak.
İsmini herkesin bildiği, başlı başına bir kadın direnişi olduğundan hikayesini harfi harfine -çoğunlukla- kadınların bildiği insanlardan biri gittiği için bültenler onunla açılacak, onunla kapanacak. 
Arkasından kader mahkumuydu, dert ortağıydı, milyonların Dilber Ay'ıydı denecek, ufak tefek roller aldığı filmlerden görüntüler gösterilecek, cenazesine gelenlere mikrofonlar uzatılacak. 
Siyah Ray-Ban'lerin ardından ne kadar samimi olduklarını anlamasak da hepsi 'Erken gitti' diyecekler. 
Doğrudur, her ölüm erken, her ölüm ani lakin Dilber Ay'ın arkasından ne söylense biraz eksik, biraz yavan kalacak.
Ne kadar çok kelime sarf edilirse edilsin Dilber Ay'ın kimselere benzemeyen hayatını, duruşunu, saçının terinden fönü tutmayan kaynaksız saçlarını, estetiksiz gerdanını, oje yerine ellerine yaktığı kınayı, allı pullu abiyeler yerine şile bezinden yemyeşil çiçekli elbiselerini, papatya tarlası gibi dolaştığı şalvarıyla üstüne geçirmeden çıkmadığı abasını tarif etmeye kelimeler yetmeyecek.
Arkasında göbek atılan programlar yapmak yerine bir hapishane koğuşu dekorunda çıkıp kader mahkumlarına seslenen bir kadının arkasından ne söylense bomboş kalacak. 
Delikanlıydı, mert kadındı, kanını da lafını da yerde bırakmayanlardandı. 'Ahirette dilim olmayacak, bu dünyada konuştum konuştum, susmak bu dünyanın işi değil' diyordu. Neşesini, hayatının en acayip köşelerini çok detaylı anlatsa da kederli kısımlarını şöyle bir geçiştiriyordu. 
'Hayatta sizi en çok üzen şey nedir?' diye sorulduğunda, 'Yok yavrum, yok canım benim, hiçbir şey yok' deyip lafı yuvarlıyordu. 
Yokluk çeken, yoksul bir ailenin kızıydı, bir çadırda dünyaya geldi.
Kökü Halep'ten gelme, Gureşan aşiretindendi. Aşiret dense de işte ev yok, köy yok. Göçebe bir aşiret. O şehir senin, bu şehir benim geziyorlardı. 
Son durak Düzce oldu. Babası onu sırf başlık parası uğruna 50 yaşında bir adama verdiğinde 13 yaşındaydı. 
Ardı ardına iki çocuğu oldu. Halbuki ses yarışmasını kazanmıştı. Ama evde kutlama yerine dayak vardı. Babası parmaklarını kırdı, boynuna ip geçirip ahırlarda yatırdı, amcası dağa çıkarıp kurşunlanmasını istedi. 
Sesini duyurma hayali için Ankara'daki radyonun kapısına gittiğinde önce dilenci sanıldı kovuldu, sonra bir daha kazandı. 
Halkın özünü sözlerine dökmek istese de radyoda para kazanamadığından gazinolarda çalışmaya başladı. 
Gazinoya sülalece gidiyorlardı. O geceki yevmiyesi 35 liraysa, 20 lirası ailenin heriflerine, 15 lirası Dilber Ay'a kalıyordu. 
Turneden turneye, sahneden sahneye gezerken Almanya'da turne sırasında kendisine tecavüz etmek isteyen kişiyi öldürdü. 
Tertemiz bir sebepten: 'Başıma kötü bir şey gelmesin diye vurdum adamı' diye anlatıyordu. Sekiz ay 21 gün hapiste kaldı. 
Çıktı, bir kavgaya daha karıştı. Bir daha yattı. Ah etmeyen vah etmeyen bir kadındı. Memlekete dönerken bir de gönlünü kaptırmıştı. Hiçbir zaman 'Aşık oldum' demedi, o laflar ona hep hafif kaldı.
'İçimin cıncıklandığı herif o' diyordu. Yere göğe koyamadığı, 'İkinci baharım, herifim' dediği İbrahim Bey. Konuk oldukları bir televizyon programında ikisi gülerek 'Milyarları yedik' diye anlatırlarken, Dilber Ay burnundaki hızmayı gösteriyordu: 'Bunu beş kuruş paramız yokken gitti, 50 liraya kuyumcuda benim için yaptırdı, bir gün bile yanımdan ayırmadım!' 
Türkiye'nin fenomeniydi. Katıldığı programlar reyting rekorları kırıyordu, hatta Beynelmilel'le ödül aldı, oynadığı reklam filmleri konuşuldu, şampiyonluk kutlamalarında statta onun sesi yankılanıyordu. 
Beş kuruş karşılıksız bir şöhrete rağmen, dünyanın en fakir şöhreti lafını da kabul etmiyor, dünyanın en zengin kadınıyım dedi hep. 
Apartman dairelerini, kapısında bekleyen Cadillac'ları birer birer kaybetse de yediği her lokmayı, oturduğu her sofrayı paylaştı. 
Şimdi arkasında onlarca albümünü, '50 kişi varızdır' dediği kocaman ailesini, elleriyle diktiği hurma, üzüm, dut ağaçlarını, yaz aylarında ağaçların altına 'Gelin gölgede dinlenin' diye sokaktan çağırdığı komşularını, salonunun ortasında çay pişirdiği sobalı gecekondusunu, 30 torununu, beş kuruş kazanamadım dediği filmlerini, Dilber Ay'a çuval çuval mektup yazan binlerce hayranını bırakıp gitti. 
Hayatın tuhaf tesadüflerinden biri daha işte. 

Son albümünün adını 'Yas mı var da mahallede?' koyan, klibinin ilk sahnesinde kabristana doğru giden Düzce Cenaze Nakil Aracı'nın ardından gözyaşı döken Dilber Ay kendisi için atılacak son başlığı da attı gitti.

29 Nisan 2019 Pazartesi

ORDUSPOR TARAFTARINDAN,ADANA DEMİRSPOR’A PANKART


52.yılında mücadele ettiği Ordu 1.Amatör Lig’de şampiyon olan ve üst lige yükselmek için Spor Toto Bölgesel Amatör Lig Play-Out maçında Altınordu Belediyespor’u yenmesi gereken Orduspor, 90 dakikanın ardından sahadan 3-1 mağlup ayrıldı.Bölgesel Amatör Lige çıkamadı.

Orduspor taraftarları bu maçta  dev bir pankart açıp Anadolu Takımlarına selam 
yolladı.Talihsiz bir şekilde yok olmanın eşiğine kadar gelen Orduspor’a bu jestinden dolayı teşekkür ediyorum.
Pankartta; Adana Demirspor,Sakaryaspor,Kocaelispor,Gaziantepspor,Karşıyaka,Samsunspor,Karabükspor ,Mersin İdman Yurdu takımlarının arması yer aldı.
“BU SAVAŞIN SONUNDA İNANANLAR KAZANACAK”

28 Nisan 2019 Pazar

YENİDEN PLAY OFFTAYIZ

Son haftaların form olarak yükselişteki takımı olan Boluspor bugün Adana’dan eli boş döndü.Bu bizim için çok güzel oldu.Son iki haftada kaybettiğimiz puanlar yüzünden girdiğimiz play off potasının dışına çıkmıştık.Bugün kazanarak 6. Sırayı yeniden ele geçirdik.
Bu saatten sonra en ufak bir hatanın asla telafi olmaz.
Artık rakiplerin puan kaybetmesini beklememize gerek yok.
Kimin çıkacağına yada düşeceğine bakmadan,hiçbir rakibe acımadan.
Kalan 3 maçımızı da alıp play offa en iddialı şekilde hazırlanmalıyız.
Adana Demirspor’un play off takımı olduğunu,taraftar olarak bizlerin buraları çok iyi bilindiğimizi anlatmamıza gerek yok.
Türkiye’de play off denilince akla ilk gelen takımların başında Adana Demirspor’umuz geliyor.
Buraları en iyi biz oynarız en iyi biz hazırlanırız.
Tüm camianın kenetlenip bu yükün altından kalkacağına inanıyorum.
Ama tabi bunların olması için ilk yapmamız gereken şuanda bulunduğumuz yerden kopmamamız.
Artık önümüzdeki takımlar kaybetsin diye beklemek yok,kazandıkça yükseleceğiz,kazandıkça kendimize daha da güveneceğiz.

Kosecki,Rassoul,Erdal,Levent gibi eksiklerimiz olmasına rağmen kazanmasını bildik.
Emre Uğur Uruç bugün sahanın aksayan yönlerinden bir tanesiydi.
Süleyman Koç, hücuma yönelik oynadı bugün ve etkisini hemen gösterdi.
Pote, kral yaptığı yapacağını, artık durmadan atmaya devam etmelisin.
Traore, geçen hafta eksikliği hissedilmişti,bu haftada sahaya çıkıp etkisini gösterdi.
Adil ,golünü de attı artık formayı kaptırmaz.Hazır bir şekilde kaldığı sürece oynar.
Berk Yıldız ve Vedat Bora sizler harikasınız.

Son 3 maç daha fazla mücadele etmenin zamanı geldi...

18 Nisan 2019 Perşembe

FEDERASYON DEMİRSPOR’A CEZA YAĞDIRDI

ADANA DEMİRSPOR Kulübünün, 15.04.2019 tarihinde oynanan ADANA DEMİRSPOR - ALTAY Spor Toto 1. Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada 2. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 10.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, FDT'nin 53/3. Maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan KUZEY KALE ARKASI A, B, C, D, E, KUZEY MARATON ALT A, B, C, KUZEY MARATON ÜST A, B, C, D, E, GÜNEY MARATON ALT E, F, G, GÜNEY MARATON ÜST E, F, G, H, KAPALI ALT GÜNEY B, C, D, E, F, KAPALI ALT KUZEY A, B, C, D, E, F, KAPALI ÜST GÜNEY B, C, D, E, G, KAPALI ÜST KUZEY A, B, C, D, E, F blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 

Aynı müsabakada ADANA DEMİRSPOR Kulübünün, merdiven boşluklarının boş bırakılmamasından dolayı 34.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 

Aynı müsabakada ADANA DEMİRSPOR Kulübünün, akreditasyon sisteminin TFF talimatlarına uygun olarak işletilmemesinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren 10.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 

Aynı müsabakada ADANA DEMİRSPOR Kulübü başkanı MURAT SANCAK hakkında, müsabaka hakemine ve temsilcisine yönelik hakem soyunma odasında sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle Kurulumuza sevk edilmiş se de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından CEZA TAYİNİNE YER OLMADIĞINA,

16 Nisan 2019 Salı

Taraftar ve Başkan Disiplin Kuruluna Sevk Edildi

Adana Demirspor Kulübü'nün 15.04.2019 tarihinde oynanan ADANA DEMİRSPOR-ALTAY Spor Toto 1. Lig müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 53. maddesi uyarınca, "merdiven boşluklarının boş bırakılmaması" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 49. maddesi uyarınca ve "talimatlara aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 46. maddesi ile Akreditasyon Talimatı'nın 4/1-a maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine,

Adana Demirspor Kulübü Başkanı Murat Sancak'ın aynı müsabakadaki "hakem soyunma odasındaki sportmenliğe aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 39. maddesi uyarınca ve "sportmenliğe aykırı hareketi"nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 36. maddesi uyarınca 16.04.2019 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir.

DEMİRSPOR YILLARDIR DOĞRANIYOR

Perşembe akşamı oynadığımız Ümraniyespor maçıyla birlikte play off potasına girmiştik.İlk 6 içinde yer almak bir başarıydı,çünkü arada ciddi bir puan farkı vardı.Ümit Özat kimilerine göre beklenen kimilerine göre beklenmeyen bir başarıya imza attı.Takıma güzel bir ivme kazandırdı.İçeride dışarıda rakiplerine skor ve oyun anlamında üstünlük kuran bir takım oluşturdu.Ümit Özat’ın bu başarısı yadsınamaz.Kadroyu Özat kurmadı ama eksikleri onarıp doğru hamleleri zamanında yaptı.Oyuncuları üst düzey verim alabileceği bölgelere monte etti.Sonucu da ortada gayet başarılı oldu bu konuda.

Dün akşam itibariyle Adana Demirspor’un yıllardır yaşadığı hakem kıyımlarından bir tanesi daha yaşandı.Taraftar olarak yıllardır bu haksızlıklarla zaten başa çıkmaya çalışıyoruz.Bu sene bu tip hataların olmayacağı bekliyorduk ama yanıldık.Önceki haftalardaki hakem hataları da canımızı çok yakmıştı.Ama play off içerisine girdikten sonra bu tarz hata yapılması ve tekrardan play off dışına çıkmamız burada masumane olmayan bir takım olayların başladığını gösteriyor.
Hakem Hüseyin Göçek maçın son dakikasında gözlerinin önünde Altaylı oyuncu Merter Yüce’nin elle oynamasına avantaj kararı vermesi,üzerimize oynanan oyunların bu yılki zirvesi niteliğindeydi.
Türkiye’deki bütün yorumcular pozisyonun penaltı olduğunun üzerinde hemfikirler,ama ne yazık ki hakem bu konuda başka şeyler düşündü.

Başkanımız Murat Sancak’ın (Yönetimideki diğer isimlerinde biraz önplana çıkması gerekiyor artık) Türkiye’deki kirli futbolun yüzünü dün itibariyle daha net gördüğünü düşünüyorum.Ve Demirspor’un da yıllardır neden üst liglere yükselemediğine dün açık ve net bir şekilde şahit oldu.Başkanın gereken adımları atmaya başladığına inanıyorum.Çalınan 2 puanımızın hesabını sormazsak kalan 5 haftada daha çok puanımız çalınır.