Sayfalar

12 Ocak 2012 Perşembe

BAĞIŞ ERTEN Adana Demirspor'u yazdı


LİVORNO MAÇINDA ARAMIZDA OLAN BİRİSİ RADİKAL GAZETESİNDEN BAĞIŞ ERTEN'İN YAZISI..
Kupanın en güzel eşleşmesi bu. Bir yanda Adana’nın çocuğu Fatih Terim, hemen yanı başında bu iki takımın oynadığı son maçta Demirspor forması giyen diğer bir Adanalı Hasan Şaş var. Düşünün bu iki ismin futbolculuk kariyerindeki 32 yılının 28’i bu iki takımda geçmiş. Diğer yanda taraftarı Çav Bella’yla coşan, Muharrem Gülergin ruhunu arayan Adana Demirspor. Eşleşme böyle olunca futbola ne kadar bakılabilir ki?

Dün tribünleri neredeyse tıka basa dolduran Demirsporlulardı. O kadar ki maç başlamadan çoğunlukta ve gürültücü olmanın keyfini yaşadılar. 2009’da Livorno maçından sonra ilk defa izleyecektim Mavi Şimşekler’i. O gün sürreel bir maç vardı. Dün ise ortalık buram buram tarih kokuyordu. Ve buna bir avuç seyirci tanıklık etti. Çünkü memleketin futbol kodları hep ‘büyük balıklar’ üzerinden, hep skorborda endeksli yazılıyor. Tek sorum var: Maç Adana’da olsa tadı aynı mı olurdu ey yönetici sınıfı?

Maç mı? Kısa özet: Eğer Demir-spor başta kaçırdıklarını atsa oyun şenlikli başlardı. Onlar atamadı ama 16’da Sercan-Ayhan ikilisi ilk pozisyondan golü buldu. 33’de Ayhan ‘son adam’ faulünden atılsa belki heyecan artardı. Onun yerine 37’de aynı Ayhan’ın slalomlarını Engin tamamladı: 2-0. Üstüne 41’de genç Mertan, Sercan’ı asistleyince ‘maç karar yeter sayısına’ ulaştı: 3-0. İkinci yarı da Demirspor’la açıldı sonra 68’de Sercan bir daha attı: 4-0. 74’te Erçağ’ın 4-1 yapan ve skoru belirleyen golü Mavi-Siyahlı taraftarın hak edişiydi. Onlara hürmeten maçın öyküsünü, karşılaşma boyunca hiç susmayan, 60’daki şovuyla Sarı-Kırmızılılardan da alkış alan Şimşekler grubunun açtığı pankartla bitirelim: “Hayat budur umutlar çok / Ne şüphe duy ne de kork / Öyle teslim olmak da yok /Yeneceksin inadına...”

DERKENAR: Adana Demirspor taraftar grubu Şimşekler’in web sitesi Yılmaz Güney’in ‘içerden’ yazdığı, 1973 yılından kalma meşhur mektupla açılıyor. Özetliyorum: ‘’Sevgili kardeşim; Demirspor bu yıl 1. Lig’e geçerse çok sevineceğim. Bilir misin ki, Demirspor’da çocukluğumun, ilk gençlik yıllarımın hüzünlü anısını buluyorum. İçimi ezen bir duygu ta tahta perdeli, tel örgülü Adana stadına kadar götürüyor beni. Külahta leblebi... Çekirdek... Zaman gazozu... Atom gazozu... ve Torosspor... Seyhanspor... Ve Muharrem abimizin gençliği...

Nedir bu boğazımıza düğümlenip gözlerimizi buğulandıran duygu? Geçmiş günlere duyduğumuz özlemin anlamı ne? Nerde benim erik ve badem çaldığım bağlar...Nerde top oynadığım çocukluğumuzun arsaları? Yürekten başarılar diliyorum... İlerde çıkmak nasip olursa faydalı olmaya çalışacağım Muharrem abiye ve Demirspor’a... Öperim hepinizi... ’’

Bu selamı fazlasıyla hak eden başka birini anarak bitirelim: İki buçuk sene önce Livorno’yu Adana’ya getiren, gücü yetseydi Schalke’yi, Marsilya’yı, Lokomotif Sofya’yı da getirecek olan eski başkan Bekir Çınar. Bu maç, MHP’li bir Belediye Meclisi üyesi de olsa bu takımın işçi sınıfı ruhunu fark eden, ona saygı duyan, ama belki de Demirspor nedeniyle artan borçlarını ar/namus edip intihar eden o onurlu adama armağan olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder