Bence hiç değil...
İlk önce geçmişi de unutan sevgili Demirspor taraftarlarına birşeyi de hatırlatmak istiyorum.
Yılmaz Vural takımın başındayken, Ümit Özat (o sırada Giresunspor hocası) Adana'ya Demirspor'u izlemeye geliyor.Hoca,Başkan ve Menajer ile bireber görüşüyor,dostlarımın yanına geldim
falan diyor tabiki.
Evet hayat çok güzel kuşlar uçuyor derken, bir gece ansızın Yılmaz Vural gidiyor.
Tesadüfler de ne hikmetse birbirini kovalamaya devam ediyor.
Yılmaz hoca gitti derken, bir ayrılıkta Giresun'dan geliyor ordan da Ümit hoca görevi bırakıyor.
Gel zaman git zaman deyip hikaye tadında uzatmak isterim ama olaylar hiçte öyle olmuyor.
Tribüne Demirspor'u izlemeye gelen Ümit Özat bir anda sahanın kenarına geçiyor.
Anlaşma hemen yapılıyor.Ve yine bir memleket ağzı,''boş mukaveleye imza atarım, eski hocadan takımı çok güçsüz aldım'' gibi şeylerle lige devam ediyoruz.
Hoca şanslı tabi son hafta ilahi birşeyler oluyor ve takım play off'a kalıyor derken, lig bitmeden Ümit Özat ile sözleşme uzatılıyor.
(Bir parantezde Pote'yi taraftarın önüne atmasıyla ilgili birşeyler söylmeliyim.Oruç tutmak herkesin kişisel bir özgürlüğüdür.Buna engel olunmaya çalışılması yanlıştır.Gol atamamasını oruç tutmaasına bağlaması ondan daha da yanlıştır.Kimse kimsenin alkolüne sigarasına karışmadığı gibi, oruç tutmasına da karışmamalıydı.)
Takım, sezon başı kampını Ümit Özat ile tamamladı.Oyuncu transferlerinde herhangi bir söz sahibi olduğunu düşünmüyorum.Gelen oyuncuya evet dedi sadece, çünkü hayır deme şansı yok.
Sezonun 3. haftasından sonra gönderilen hocanın bileti zaten ilk haftadan itibaren kesilmiştir.
Bu ayrılığın rüzgarı aslında Bolu kampında yada Adana'daki çalışmalarda estirilmiştir.
Neden mi?
3 maçta gol yemeyen mağlup olmayan hocayı göndermenin başka açıklaması yok çünkü.
Ümit hocanın gelişi kadar gidişi de falsoydu.
Yolu açık olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder