Sayfalar

14 Haziran 2013 Cuma

REDHACK


Anlamadığımız bazı şeyler var. Neden kimse kameranın karşısına geçerek, "hayatımıza müdahale etmenden bıktık" diyemiyor? Neden kimse "ne yememiz gerektiğinden, neyi içmemiz gerektiğine, içeceğimizi saat kaça kadar içeceğimize karışmandan, kaç çocuk yapacağımızdan, çocukları kaç yaşına kadar kucağa alıp alamayacağımıza, nerede yaşamamız gerektiğinden, hangi parkta oturacağımıza, hangi gazeteyi okuyup, hangi TV kanalını seyredip, kimlere saygı duymamız gerektiğine kadar burnunu sokmandan, neyin sanat, neyin ucube, neyin müzik, neyin gürültü olduğuna karar vermenden, kimin terörist, kimin vatansever olduğunu fişlemen den, kimin Müslüman, kimin kafir, kimin çapulcu, kimin soyguncu olduğunu ilan etmenden, hayatımıza, anamıza, babamıza, aslımıza burun sokmandan, kitlelerin geriliğine hitap ederek aldığın oylarla, toplumun sana oy vermeyen kesimlerin haklarına tecavüz etmenden, burjuva demokrasisinin "oy ve seçim" sistemlerini, senden olmayanlara tecavüz etmek için anahtar olarak görmenden, Mısır'a Libya'ya, Suriye'ye ders verirken, "halkı ezen hiç bir sistem ayakta duramaz" derken, kendi halkını ezmen den, kendi halkına "kemer sıkın" derken, dünyanın en zengin insanları arasına girmenden, insanları prompter cihazıyla hipnotize etmenden, kimse neden "neyin ağaç, neyin fidan olduğuna bile karar vererek" bizleri salak zannetmen den BIKTIK demiyor? Neden kimse, sen hoca mısın, antropolog musun, mimar mısın, filozof ‘musun, ürolog musun, seks doktoru musun nesin ULAN sen demiyor? Olay sadece bir ağaç meselesi değil, ağaç ile birlikte bizim iktidar tarafından söndürülen umutlarımızın da yeşermesidir. Direnişe son gün gelip Başbakan’la görüşüp "hadi eve dönüyoruz" diyenler zaten evlerinden çıkmamıştı ki? Direnen kimse, karar verecek te o'dur! Bu nedenle olayın gerçekliğinden kaçanlar, popülist sanatçılar, eliti, yarı aydınlanmış küçük burjuva liberaller, bizim sorunumuzu çözemez!""
REDHACK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder