Dile kolay tam 9 yıl Manchester United forması giydi. 4 Premier Lig kazandı, 3 Şampiyonlar Ligi finalinin 1’inde kupa kaldırdı. Sakatlıklar yakasını bırakmadı, düşüşler yaşadı, hatta 6 ay futbola ara bile verdi. Adana Demirspor’la futbola geri döndü. Ama 15 kilo fazlasıyla... Geldiği günden bu yana performansından çok kilosu konuşuldu ama Antalya’da tüm fazlasını atmış, eskisinden bile daha fit bir Anderson gördük ve sohbete oturduk. Mütevazılığı kadar samimi biri. Adana’ya gelişiyle başladık...
‘İz bırakmak için geldim’
“Brezilya’da bir süre futbola ara vermek zorunda kaldım. 6 ay kadar. Ailemle ilgilendim ve yürüttüğüm bazı işlere odaklandım. Sonra Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak bana bir teklifle geldi. Türkiye’ye gelmeden önce İngiltere’ye gittim, orada bazı işlerim vardı, onları hallettim. Başkanın planını dinledim ve kabul ettim. Kariyerime bir iz bırakmak istediğim için buradayım.”
Manchester’dan daha sıcak’
“Buraya adapte olmakta hiçbir zorluk yaşamadım. Herkesle kolay arkadaş olan birisiyim. Sıcakkanlılığımdan olsa gerek kimseyle anlaşmakta zorluk çekmedim buraya geldikten sonra. Manchester’la falan kıyasladığımız zaman tabii daha sıcak bir şehir Adana.”
Unutulmaz bir Final hatırası
18yaşında bir çocuk penaltı atması için uzatmada Ferguson tarafından oyuna sokuluyor. Önceki atışı dünyanın en iyi oyuncusu Ronaldo kaçırınca Anderson’un hayatındaki en korku dolu anlar başlıyor...
“2008 Şampiyonlar Ligi finalindeyiz. Rakip Chelsea. Maç 1-1. Ben kulübedeyim. Uzatmalara gitti oyun. Benim de penaltılarım iyiydi ve bu bilinirdi. Yani Anderson ismi 3 ya da 4. sırada yazardı seri penaltılarda. Uzatmaların da bitmesine az bir zaman kaldı, 2-3 dakika kadar. Giggs, Ferguson’a baktı. ‘Anderson’u oyuna al, penaltı kullansın’ dedi. Onu duydum ve hiç duymamış gibi kafamı başka bir yöne çevirdim, beni görmesinler diye. Giggs tekrar etti, ‘Anderson’u almalısın’ dedi.”
Kafamı çevirdim ama...’
“Yani kaçış yoktu, tabela kalktı, sahaya adımımı attım ve hakem düdüğü çaldı, maç orada bitti. Yani düşünebiliyor musunuz topla ilk temasım penaltılarda olacak. Orta sahada sarıldık birbirimize. Ronaldo atışı kaçırdı. O an yaşadığım korkuyu anlatamam. Dünyanın en iyi oyuncusu kaçırıyor, ben 19 yaşındayım ve penaltı atacağım. Nasıl bir korku bilemezsiniz. Kaleye baktım. Peter Cech adeta bir dev gibi kaleyi kaplamış. O an sahada olduğumu unuttum. Aklıma gelen tek şey. Kazanırsam aileme yeni kıyafetler alabileceğim, arkadaşlarıma hediyeler alabileceğim.”
‘Dünyanın en uzun yolu’
“Anneme bana verdikleri için teşekkür edebileceğim. Annemin izlerken ağladığını hissediyordum. Eğer kaçırırsam her şeyin kötüye gideceğini biliyordum. Genç yaşta babamı kaybetmiştim. Ve tüm bunların hepsi 10 saniyede kafamdan geçiyordu. Orta sahadan ceza sahasına gitmek dünyanın en uzun yolu gibi geldi. Topu penaltı noktasına koydum. Çok hızlı vurmam lazımdı. Gözlerimi kapattım ve bütün gücümle vurdum. Gol oldu. Şampiyonlar Ligi’ni kazandık. Bu benim kariyerimin en özel anıydı. O kadro bence Manchester tarihinin en iyi kadrosuydu. Egosuz bir takımdı ve bütün kupaları kazandı. Kimsenin arasında bir fark yoktu.”
‘Ferguson benim için kahraman’
“Ferguson benim kahramanım. Bana her şeyi veren insan. Karakterini ve kişiliğini çok seviyorum. Bana inandı, beni sevdi. Başarılı olmamdaki en önemli isimlerden birisi Ferguson’dur.”
‘Menülere aldanmadım’
“Adana’ya geldiğimden beri 15 kilo verdim. Adana’daki restoranlar karşı konulamayacak kadar iyi menülere sahip. Ancak kendimi şu anda çok fit hissediyorum. Kendimle ilgili bir durumdu. 6 ay oynamadım sonuçta. Öyle geldim buraya. Eğer kendimi kontrol etmeseydim burada daha fazla kilo alabilirdim. Şu anda buradayken bile 2 teklif aldım ama kabul etmedim, burada mutluyum. Fit gelmemem normaldi ama şu an gayet iyi durumdayım. Bana güvenen bir kulüp var. Sözümü tuttum, kilolarımı verdim. Kalite her zaman kalıcıdır, gözü kapalı bile oynarsınız ama fit olmak zorundasınız.”
‘Beni kimse tanımıyor’
“Yılmaz Vural bence buranın David Beckham’ı... Çok ünlü. Herkes fotoğraf çektirmek istiyor. Hatta ben gideyim o gelsin röportaja devam etsin. Yanımızdan geçenler beni tanımıyor ve hocamıza koşuyor fotoğraf çekilmek için. Ben de ona artık bu yüzden Beckham diyorum. Çok ilginç br şey. Herkes onu çok seviyor, demek ki takımlarda çok iyi izler bırakmış.”
‘Evde takımın yarısını kurdum’
“5 çocuğum var. Bu yüzden evimde televizyon yok. Onları izlemek yetiyor bana. Takımın yarısını tamamladım. 2 defans, 2 orta saha ve 1 kalecim var. Gerisine bakacağız artık.”
‘Demirspor’u hedefe taşıyabiliriz’
“İkinci yarıda şansımız az değil. Futbolda her şey mümkün. Yeni kurulan bir takımdık. Artık daha uyumlu bir takımız ve ben de kendimi çok iyi hissediyorum. Adana Demirspor’u bir üst lige çıkarmaya odaklandık hep beraber. Umarım bunu başaracağız.”
‘Ronaldinho’yla kıyaslanamam’
“Ronaldinho muhteşem bir oyuncu, o kadar iyi bir oyuncu ki kimseyle karşılaştıramazsınız onu. Ronaldo, Messi, Zidane... Ama Ronaldinho’nun yeri hep ayrı kalacak. Gerçekten sanki bu dünyadan değil gibi. Çok sevdiğim bir arkadaşım. Benim gibi Gremio’dan geldi.”
Suç makinası değil gol makinesi olmak’
“Hemen hemen her Brezilyalı futbolcunun olduğu gibi benim de hikayem benzer aslında. Biz fakirlikten geliyoruz. 11 yaşımdayken evimden ayrıldım. Yaşadığım şehir çok kötü bir şehirdi. Tehlikeli bir yer. İki seçeneğim vardı hayatta ya suç makinesi olacaktım ya da gol makinesi. Tabii ki ben ikincisini seçtim."
‘Anında sıfırdan yüze’
“Her hocanın farklı tarzı vardır. Bazılarının felsefesi vardır, bazılarının yoktur. Ama hocamızın var ve bize bunu aktarmak için elinden geleni yapıyor. Bazen çok konuşuyor belki ama biz onu çok seviyoruz. Bazen bize sarılır, omuzuna alır. Taraftarlar ona Deli Yılmaz diyorlar. İyi bir çılgın. Bazen sıfırdan yüze bir anda çıkabiliyor. Onu başarılı kılan da bu belki de.”
'Paramı Türkiye'ye yatırabilirim'
“Türkiye’de en çok şaşırdığım şey ekonomi... Her yer hareketli. Her yer dolu ve meşgul. Sürekli yeni binalar yapılıyor. Şehirler 24 saat yaşıyor. Açıkçası ilerleyen dönemde Türkiye’ye yatırım yapabilirim, paramı Türkiye’ye yatırabilirim. İnşaat sektörü neden olmasın.”
'Hayatımda ilk kez böyle bir taraftar gördüm'
“Çok kalabalık taraftarlar önünde futbol oynadım. Adana Demirspor’un taraftar grubu gerçekten çok çılgın ve ateşli. Maç öncesi idmana binlerce kişi geldi, meşalelerle. Kariyerim boyunca byöle bir coşku görmemiştim. Alevler yükseliyordu gerçekten. Hatta Kage’ye, ‘Maçı kazanamazsak bizi yakarlar’ dedim. Tabii bu işin esprisi.”
Tunç Kayacı-Ömer Necati Albayrak
Fanatik gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder