Sayfalar

3 Temmuz 2013 Çarşamba

ADANA MERKEZ PARK'TA YIKILACAK


ADANA’DA BİR KAMUSAL ALAN DAHA YOK EDİLMEK İSTENİYOR! GENÇLİK MERKEZİ PROJESİ İLE MERKEZ PARK YAPILAŞMAYA AÇILIYOR!

Kent bilincinden, şehir plancılığından, bilimsel verilerden, Adana’nın yaşam kalitesini yükseltme anlayışından fersah fersah uzak olan bir proje ile daha karşı karşıyayız. Merkez Park içinde, Fuzuli Caddesi ile Cevat Yurdakul Caddesinin kesiştiği köşede, demir köprünün güneyinde yer alan 28.749 m2’lik alana, emsal değeri 0.50 olan Gençlik Merkezi tesisleri yapılmak istenmektedir. Bu da Seyhan havzasında yaklaşık 15.000 m2’lik bir yapılaşma anlamına gelmektedir.

Bu alan, Adana Büyükşehir Belediyesi meclisinde oy çokluğuyla “Gençlik Merkezi yapılmak üzere Spor Genel Müdürlüğüne tahsisi edilmiş” olup, 8 Nisan 2013 tarihinde Seyhan Belediye Başkanlığına kontrol ve tasdik için gönderilmiştir. Seyhan Belediyesinin geçen hafta başı yaptığı meclis toplantısında da oy çokluğu ile onaylanmıştır.

ŞEHİR PLANCILIĞI YIKIP 500 METRE İLERİYE YENİSİNİ YAPMAK DEĞİLDİR!

TOKİ projesiyle, Adnan Menderes Kapalı Spor Salonu ve Gençlik Merkezi yıkılarak, yerine 5 Ocak Stadyum alanını da kapsayacak şekilde AVM ve yükseklik sınırı olmayan konut yapımının planlandığını kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu yeni projeyle de yıkımı öngörülen Gençlik Merkezinin 500 metre ilerisine yeni bir Gençlik Merkezi oluşturulmak istenmektedir.

Bu inanılması zor şehircilik hikâyesi Adana’da yaşanmaktadır. Başlı başına bu durum bile ülkemizde kamusal alanların nasıl yağmalanmak istendiğini göstermektedir.

Aylardır yüksek sesle söylüyoruz, kentimizdeki meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, vatandaşlar söylüyor: 5 Ocak Stadyumunun olduğu yeri betonlaştırmayınız, bilimsel iklim verileri gereği Adana’nın açık yeşil alanlara ihtiyacı vardır; kamuyu düşünün; bilimsel davranın, kentin yaşam kalitesini yükseltmeyi hedef alın, kamusal alan ifadesi buraların devlet ve kent yöneticilerine ait olması anlamına gelmez, kamusal alanlar vatandaşlarındır, tüm ülkenindir, bu alanlarda vatandaşların hakları vardır.

Ama dinleyen yok, cevap veren yok. Çünkü açıkça görüyoruz ki tüm planlamalarda tek kıstas vardır; o da ranttır. Merkez Parka yapılmak istenen Gençlik Merkezi projesine, öncelikle alanın Seyhan havzasında yer alması nedeniyle karşı çıkıyoruz.

Seyhan Havzası’nın da içinde yer aldığı Akdeniz Bölgesi, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin raporunda, küresel ısınmaya karşı en hassas ve savunmasız bölge olarak yer almaktadır.

Bu alan yapılaşma düşüncesinden tamamen arındırılmalıdı r. Tam tersine burada gerçek bir yeşil dokunun yaratılması için uğraş verilmelidir. Alan Adanalıların sosyal, kültürel, sportif faaliyetlerini sürdürdükleri bir alan olarak kalmalıdır.

Ayrıca şehir plancılığı açısından da sorunlu bir durum karşısındayız. Eğer amaç Adana Gençliğine modern imkânlı bir Gençlik merkezi yaratmaksa, Adnan Menderes Kapalı Spor Salonu ve arkasında yer alan Gençlik Merkezi yıkılmayıp, gerekli iyileştirmelerle istenen amaca ulaşılabilir.

Şehir plancılığı yıkıp, 500 metre ilerisine yenisini yapmak değildir.

Bu herkesin kolaylıkla algılayabileceği kadar açık ve nettir. İmar planlarında yeşil alan olarak görülen, Merkez Park’taki bu yer, yeni imar planı değişikliğiyle “sosyo kültürel tesis alanı (Gençlik Merkezi)” olarak dönüştürülürken, üniversitelerin, meslek odalarının, konunun gerçek paydaşlarının görüşlerinin alınmadığını biliyoruz.

Şehir planlaması, yetkili olan birkaç kişinin dudakları arasından çıkacak olan kararlara bağlı olarak yapılırsa, bilimsellikten bu kadar uzak olur, bu örnekteki gibi vahim hatalar yapılır.
İnsana, çevreye önem vermeyen kâr odaklı anlayışlarla sürdürülen plansız ve sağlıksız kentleşme, plansız endüstrileşme ile çevre sorunlarımız daha da artırılıyor.

Finans merkezli neoliberalizm, birer sermaye üretim aracı olarak gördüğü kentlerde köklü, telafisi imkânsız değişimler yaratıyor.
Ülkemizde, neoliberalizmin insanı, kenti, çevreyi hiçe sayan anlayışının oluşturduğu hızlı değişimler artık yanı başımızda, ensemizde.
Yeni kanunlarla eskiden tasavvur bile edilemeyecek yetkilerle donatılan TOKİ ve belediyeler, arkalarında uluslararası sermaye, kamusal alanları yok ediyor, yükseklik sınırı olmayan binalar dikiyor, kentleri alışveriş merkezleri ile donatıyor, yaşam alanlarımızı beton yığınlarına çeviriyor, milyarlarca lirayı çarçur ediyor.

Taksim Gezi Parkı direnişiyle, kamusal alanlara ilişkin projelendirmelerin toplumun önemli bir kesimi karşı olmasına rağmen gerçekleştirilmek istenmesinin inadını gördük.
Yine Eskişehir, Antalya, Adana gibi pek çok şehrimizde rant getirici yerlerde olan stadyum alanlarının beton yığını alanlara dönüştürülmeye çalışıldığına şahit olduk.
Aynı zamanda eğer karşı çıkmazsak yaşam alanlarımızın yok edileceğini de anladık.
Biz kamusal görev bilincimiz gereği Adana’nın kentleşmesinde telafisi imkânsız bir yara daha açacak olan bu projenin karşısındayız.

Yetkilileri, 5 Ocak stadyum alanına ve Merkez Park’a yapılmak istenen projeleri durdurmaya çağırıyoruz; kamu yararı gözetmesi gerekenler kamuya karşı proje geliştirmekten vazgeçmelidir.

Nazım Biçer TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder